“Ben gönüllülük sürecime, küçük ve sosyal imkanları az olan bir şehirde büyüdüğüm için geç başladım. İlkokul yıllarımda çok hiperaktiftim ve kafama koyduğum her şeyi yapardım.
“Bir hocam, ‘Bir şeyi ne kadar istersen tüm doğa olayları onun gerçekleşmesi için ve ne kadar istemezsen de gerçekleşmemesi için seferber olur.’ demişti. İstedim ve
“2013’te Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) tarafından düzenlenen uluslararası bir gençlik projesiyle koca bir dünyanın içine girdim. Burada sivil toplum, sosyal sorumluluk, gençlik, politika, proje, sosyal
“Benim hikayemde baş kahraman aslında ‘içimdeki ben’ imiş. Her zaman yardım etmeyi, birilerinin yüzünü güldürmeyi, sevmenin ve sevilmenin beni manevi bir doygunluğa ulaştırdığını hissederdim. Üniversiteye
“Kırklareli’de çok fazla sokak köpeği vardı ve biz öğrenciler olarak bu konuda bir şey yapamıyorduk. Ben de sınıfımdaki arkadaşlarımdan beşer lira toplayıp üzerine kendim de
“Bursa’nın çarpık yapılaşmasının yoğun olduğu bir yerde büyüdüm. Her Pazartesi, sokağımızın kesiştiği caddede bir pazar kurulurdu. Tüm pazarcılar gittiğinde ise cadde, çöplerin arasında yiyecek bir
“Bu hikayede hep küçüklükten beri bize anlatılan prens ve prenses masallarındaki gibi bir kahraman olmak istiyordum. Birilerinin hayatına dokunmak, bir şekilde insanları mutlu etmek demekti.
“Gönüllülük faaliyetleri hayatımın en güzel yönüdür diyebilirim. Üniversite hayatım boyunca birçok gönüllü faaliyette bulundum ve bu faaliyetlerin her biri bana o kadar güzel şeyler kattı
“Yaklaşık üç buçuk yıldır Marmara Üniversitesi DeM (Deneyimsel Eğitim Merkezi) Marmara kulübü bünyesinde aktif bir gönüllüyüm. Gönüllülük içerisindeki her anı kıymetli olsa da benim de
“Akyatan’da 2016 ve 2017 yazlarının temmuz aylarında on beşer günlük dahil olduğum bir gönüllülük projesi vardı. WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı)-Türkiye’nin, nesli tehlike altındaki deniz
“Üniversitede Sosyal Hizmet Kulübü üyeleri olarak etkinlikler gerçeklestirmekteydik. Bu etkinliklerden biri de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda hastanenin çocuk servisinde yatmakta olan çocukları
“Üniversiteye geldiğim ilk sene Bolu’da yalnız olduğumu hissediyordum. Okuduğum bölüm sosyolojiye bilerek ve severek gelmiştim çünkü insanları seviyordum ve insanlık için bir şeyler yapmak istiyordum.
”Üniversite ikinci sınıftaydım. Toplum Gönüllüleri Vakfı’nda gönüllüydüm. Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünde okuduğum için Aynı Gökyüzüne Bakıyoruz Projesi beni ayrı bir heyecanlandırmıştı. Dolu dolu bir
“Sivil toplumla tanışmam bundan yaklaşık dört-beş sene öncesine dayanıyor. Yaptığım ilk gönüllü iş AIESEC İzmir sayesinde farklı milletlerden insanlara ev sahipliği yapmam olmuştu. Onlar sayesinde