Genel

Ahmet Ulaş

“Bursa’nın çarpık yapılaşmasının yoğun olduğu bir yerde büyüdüm. Her Pazartesi, sokağımızın kesiştiği caddede bir pazar kurulurdu. Tüm pazarcılar gittiğinde ise cadde, çöplerin arasında yiyecek bir şeyler arayan insanlar ile baş başa kalırdı. Meslek lisesinde okumuş ve orada müthiş fikirleri olan ama düşünsel yönden bazı sınırlara tabi insanlarla arkadaş olmuştum. Türkiye’nin en verimli ovalarından biri olan Bursa ovasının yıllar içinde nasıl da betonlaştığına şahit olmuştum. O betonlaşmayı uzaktan çaresiz izlerken, bir gün oturduğum semtte sokağa çıktım ve düş sınırları sokağın boyu kadar olan çocukları izledim. Hayallerinin bir sokağa sıkışması beni derinden etkilemişti. Peki, neden çare olmayı denemiyordum? Sahi ben neden buradaydım? Neden harekete geçmiyordum? Bu soruları kendime günlerce sordum ve bir şeyler yapmaya karar verdim; insanlar yemeklerini sokaklardan toplamasın, parlak fikirleri olan gençler kaybolup gitmesin, doğa ve tabiat korunsun, yaşam devam etsin, çocuklar sokaklarının sınırlarını aşsın, şehirler, ülkeler ve kültürler keşfetsin diye gönüllü oldum. Arkadaşlarımla etkinlikler, projeler, kampanyalar ve politikalar ürettim. Bir şeyler yapmanın ve bir işe yaramanın vermiş olduğu lezzeti tattım. Büyüdüm, daha da büyüdüm. Hem fikrim, hem gönlüm büyüdü. Zaman geçtikçe kendimi gönüllülüğün içinde daha da buldum. Bir şeyler yaptıkça mutlu oldum çünkü gönüllülük bir mutluluk çeşididir. Siz de hayatınıza bir tutam gönüllülük katın!”

(Bursa, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.