Genel

Hafize Karakuş

“Benim hikayemde baş kahraman aslında ‘içimdeki ben’ imiş. Her zaman yardım etmeyi, birilerinin yüzünü güldürmeyi, sevmenin ve sevilmenin beni manevi bir doygunluğa ulaştırdığını hissederdim. Üniversiteye başladıktan sonra çok değiştim. Kendimi ve gerçekten ne istediğimi buldum. Bu yolda bana sonsuz katkısı olan Çanakkale Koza Gençlik Derneği, bana çok büyük bir motivasyon ve destek sağladı. Kendimi keşfetmenin daha başka bir yolunu bulmuştum. GÖNÜLLÜLÜK! Çünkü kendimi hep gönüllü yaptığım işlerde keşfettim. Gönüllülüğün benim için ne ifade ettiğini, aslında ne olması gerektiğini anladım. Yer aldığım projelerde daha çok çocuklarla, yaşlılarla ve dezavantajlı bireylerle çalıştım. Onların bana ne hissettirdiğini asla unutamadım. Koşulsuz sevgi ve yardımlaşmanın önemini, birilerinin sorunlarına çözüm bulmasına yardım etmenin benim için ne kadar önemli olduğunu gördüm. Başlangıç noktam olan Çanakkale Koza Gençlik Derneği’nde sadece gönüllülük için değil sohbet, eğlence ve yeni fikirler için de bir araya geliyoruz. Bir gün yine ofise kahve içmeye gittiğimde ‘Su altında Engel Yok’ adlı bir proje olduğunu duydum ve hemen ‘Ben de varım!’ dedim. Proje süresince, hayatımın en güzel deneyimlerini tecrübe ettim. Down sendromlu küçük bir kızla tanıştım. Proje süresince çok yakınlaşıp abla-kardeş gibi olduk. O günden sonra beni her gördüğü yerde, asla unutmamış olacak ki boynuma ‘ablacığım’ diye sarılıyordu. Bu yüzden her defasında bir kez daha ‘İYİ Kİ!’ diyorum. İyi ki gönüllüyüm ve gönüllüyüz. Her bireyin yaşaması gerektiğini düşündüğüm şeyleri yaşadım. Bunun için emeği geçen ve geçecek olan herkese sonsuz saygı ve minnet duyuyorum.”

(Çanakkale, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.