Genel

Müge Yaman

“Gönüllülüğe üniversite de okurken ODTÜ İletişim Topluluğu’nda başlamıştım. Bu toplulukta gönüllü yardım etkinlikleri yapıyorlardı. Topluluk olarak Ankara’daki köy okullarından biri olan bir ilköğretim okulunda gönüllü olarak ders vermeye gidiyorduk. Okulda hafta sonları jonglör, müzik, resim gibi kültür-sanat faaliyetlerini çocuklarla birlikte gerçekleştiriyorduk. Çevremizden destek alarak kitap ve kıyafet toplama etkinlikleri düzenleyerek ihtiyacı olan okullara dağıtıyorduk. Bir-iki yıl içerisinde topluluğun Denetim Kurulu’nda yer almıştım. İnsana ihtiyacımız olduğu noktalarda daha fazla sorumluluk alarak kendimizi daha da geliştirmiştik. Sonrasında Erasmus ile yarım dönemliğine İngiltere’ye gitmiştim. Burada bulunduğum zamanda feminist etkinlikler yapan bir çalışma grubunda yer almıştım. Bu grup içerisinde kadın hakları, kadınların katılımı gibi konular üzerine çalışmalar yapmıştık. Dünyanın her tarafında gelişen farklı bakış açıları beni geliştirmişti. Türkiye’ye döndüğümde iş bulma üzerine kaygılarım başlamıştı. Bu durum üzerine Ulusal Ajans’ta staj yaptım. Burada Avrupa Birliği (AB) programı ve projeleri hakkında çokça şey öğrenmiştim. Bu staj programı ile öğrendiklerim sayesinde sosyal çalışmalar yapmayı daha da sevmiştim. Fransa’da yüksek lisansımı yapmıştım. Tekrar döndüğümde iş için birçok banka ve şirket ile görüşmüştüm. Ancak daha çok sivil toplum alanında çalışmak istiyordum. ‘’Geleceğin Kadın Liderleri’’ programında yer almıştım. Bu programdan sonra KAGİDER’e (Kadın Girişimciler Derneği) gönüllü olarak AB projeleri konusunda destek olmuştum. Ardından Genç Hayat Vakfı’nda çocuk işçiliği üzerine profesyonel olarak çalıştım. Birkaç arkadaşımla birlikte feminizm hareketleri kapsamında LGBTİQA+ hakları ve hareketleri konuları üzerine bir sivil örgütlenme kurmuştuk. Bu süreçler benim için hem profesyonel hem de günlük yaşamımda çok büyük kazanımlar katmıştı. Aslında bir yerden sonra genel çerçeveye baktığımızda, gönüllülük algısını değiştirmek istiyorsak bu süreci devletten ayrı tutamayız. Bu süreç bütün tarafların farklılıklarının dahil olması ve gönüllülük bilinci ile birlikte anlam kazanabilirdi.”

(İstanbul, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.