“Belki de 2017 yılı ağustos ayına kadar bu gönüllülük kelimesinden bihaberdim. Ama hayatımda böyle bir olgunun var olduğunu, insanın hayata dair bir şeyler yaptığını hissetmesine fırsat veren Avrupa Gönüllü Hizmeti (AGH) sayesinde anladım. Kısa dönemdi, bir ay sürdü ama tadı damağımda kaldı. Bittiği günden bu yana uzun dönem için arayış içerisindeyim ve diğer gönüllü aktiviteleri için gözümü dört açıyorum. AGH’den önce sekiz tane gencin bir araya gelip çocuklar, dezavantajlı insanlar ve küçük bir kasaba için farkındalık oluşturmak adına bir takım işler yapacağına pek ihtimal vermezdim; gidip kendim yaşayınca ne kadar mümkün olduğunun farkına vardım. Sabah erkenden kalkıp kütüphaneye gidip asırlık kitapları tozlu raflardan çıkarıp sisteme kaydetmek, öğleden sonra koşa koşa çocuklar için inşa edilen ‘Arci Park’ın temizliğini yapmak, çitleri boyamak ve düzenlemek gerçekten çok keyif vericiydi. Hastaneye gidip zihinsel engeli olan insanlarla şarkı söylemek, seramik boyamak gibi şeylerden belki de hayatınızda hiçbir şeyden almadığınız kadar haz alabilirsiniz. Onların sizi gördükleri anda yüzlerinde oluşan gülümsemeler alabileceğiniz en büyük maaş olabilir çünkü bu gülümsemeler hayatınız boyunca hep aklınızda kalıp bitmeyen bir maaş gibidir. Artık gerçek bir gönüllü olma yolunda ilerliyorum diyebilirim. Sizlere tavsiyem, böyle bir fırsat elde ederseniz mutlaka değerlendirin. Kısa ya da uzun fark etmez. Belki ‘Ailemden uzakta nasıl yaşarım, yabancı dilim yeterli mi?’ gibi korkularınız olabilir ancak emin olun, ikinci bir aileniz ve çok kolay öğreneceğiniz yeni bir dil olacaktır. En güzeli de, ayrılırken gözyaşlarınızı tutamayacak ve oradaki ailenizle hayatınız boyunca iletişimde kalacaksınız. Yazımı bitirirken, AGH konusunda ErasmusPlus projeleri konusunda aklında soru olan arkadaşlar hiç tereddüt etmeden iletişime geçebilirler. Seve seve gönüllü bir şekilde yardımcı olmaya çalışırım. Sağlıcakla kalın. Gönüllü kalın.”

(Antalya, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?