Genel

Gizem Başbuğa

“Gönüllü çalışmalarıyla ilk kez 2013 yılında TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) sayesinde tanıştım. Suna İnan Kıraç Eğitim Parkı’nın içine girdiğimde ve çocuklarla karşılaştığımda ‘Evet ben burada olmalıyım.’ dedim ve işte gönüllülük hikayem böyle başladı. İki yıl boyunca her hafta çocuklarla birlikte Düşler Atölyesi’nde bir araya geldik. 2015 yılından itibaren çeşitli konularda eğitmen eğitimini alarak, gönüllü eğitimlerini de gönüllü olarak vermeye başladım. TEGV’de gönüllü eğitimlerim devam ederken diğer taraftan bireysel olarak gönüllü çalışmalara başladım. Cizre’ye ve Diyarbakır’a giderek gönüllü olmanın değerini daha da çok anladım. Her defasında kendime ‘Ne hissediyorum?’ diye sordum, ifade edemeyeceğim kadar derindi. Masallar çocuklarla yollarımızı birleştirdi. Sanırım gönüllü çalışmanın en güzel yanı, karşılıklı sevgiyle dolmak. Ayrıca bir şey yaptığını hissettikçe daha çok istiyorsun. TEGV sayesinde sosyal sorumluluk bilincim arttı. ‘Her canlının yaşama hakkı vardır.’ diyerek sokak hayvanlarına destek için gönüllü masallar anlattım. Kendi hazırladığım birkaç eğitimi de gönüllü olarak çeşitli atölyelerde paylaşmaktayım. İyi ki gönüllüyüm. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, her çocuğun her insanın her canlının hayatına dokunmak istiyorum.”

(Antalya, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.