“Gönüllü olmak gerçekten hissederek ve inanarak yapılacak en güzel işlerden biriymiş. Annem sayesinde, ilk adımı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV)’de attım. Hayatımın en güzel zamanlarının bu sayede yaşandığını o zamanlar henüz bilmiyordum. ‘Gönüllü nedir, ne iş yapar?’ gibi cevapsız sorular iki günlük bir toplantıda yanıtlarını buldu. Gönüllü olmak insanın kendisini bulmasını, geliştirmesini, sosyal ve aktif bir insan olmasını sağlayan, anlamlı ve güzel bir insana çeviren, dostluğun, arkadaşlığın çok güzel olduğu bir ortam sunan bir yolculuktur. Benim dönüm noktam girmiş olduğum ve TEGV’in sponsor olup gönüllü istediği 4. Çocuk ve Gençlik Sanat Projesi’nde başladı. Bir çocuğu anlama, etkinlik yapma, bilgiler ekleyip kendimi geliştirebilme olanağı sundu. Bir ay gönüllü olarak gittiğim bu yer, hayata bakıs açıma farklı boyut kazandırdı. Yeni arkadaşlıklar kurabilmek, projeyi topluluklara anlatabilmek gibi… Ardından bu alanla ilgili iş arayışına başladım. Her şey güzel gelişiyordu. Sonra farklı vakıflarda da gönüllü olmaya başladım. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), Tohum Otizm Vakfı derken birçok insana ses olmaya başladım. Girdiğim her işte farklı bilgiler öğrenerek geliştim, bunları insanlara nasıl sunabilirim diye düşünürken sosyal medyayı devreye sokmaya karar verdim. İnsanların dikkatini çekmek için yardımlaşmanın, dayanışmanın nasıl olacağını, çocukların gelişimlerine nasıl katkı sağlayabileceğimi düşündüm. Her vakfın kültürünü, yaşam şeklini benimsedim. Sonra eğitim psikolojisi dersleri almaya başladım. Gönüllü olmak demek boş zamanlarında da boş değilsin, vakfın yolunu tut demek oldu. Gönüllüyken yaptığım her işten sonra çocuklar ile geçirdiğim her anın başından sonuna kadar sadece onlar için değil, benim için de öğrenme olduğunu fark ettim. Bilgi paylaştıkça güzeldir. Bunu TEGV, Tohum Otizm Vakfı ve KAÇUV’da daha iyi anladım. Gönülden yapılan iş her zaman hayatıma mutluluk ve enerji katmıştır. Bir zaman sonra TEGV benim olmazsa olmazlarımdan oldu. Hayatta her şeyin para alarak çalışmak olmadığını öğretti çünkü gönülden gönüllüsün en güzeli budur. En büyük şansım TEGV ve Tohum Otizm Vakfı’dır. İyi ki gönüllü olmuşum çünkü gönüllülüğü çok seviyorum.”
(İstanbul, Türkiye)
Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?