Genel

Zeynep Akdeniz

“Benim gönüllülük hikayem sekiz sene önce başladı. Üniversitenin ilk senesi henüz ne yapacağımı bilmiyorken, AIESEC’le tanıştım. Hayatımda ilk kez yüreğime bu kadar dokunan bir işin içindeydim. İlk kez sadece kendim için değil ‘toplum’ için de bir şeyler yapmaya adım atabilmiştim. Dünyanın birçok ülkesinden çocukların ya da gençlerin hayatlarına dokunabilmek için gençlerle buluştum. Birbirlerinden tamamen farklı insanların aynı dili konuştuğunu gördüm. Bu dil, inancın ve barışın diliydi. Hayal bile edemeyeceğim büyüklükte bir ağın parçası oldum. AIESEC’te ‘Yetenek Yönetimi’ alanında çalıştım. Henüz öğrenciyken hayalini kurduğum kariyer basamaklarını tek tek deneyimlemeye başladım. Kongrelere katıldım, eğimler organize ettim ve en önemlisi onlarca genç bireyin kendi liderlik gelişim yolculuğuna eşlik ettim. Sonra Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği ile tanıştım. ‘Bir şeyler yapmam lazım.’ diye direndiğim anda kapılarını çaldım. Bana dayanışmanın kapısını açtılar. Omuz omuza verip birlikte güçlendik, kadınların ve çocukların güçlenmesine olanak sağladık. Kapımızı çalan kadınların aylar sonra gülümseyerek kendileri için bir şeyler yapabildiklerini görmek bana daha da umut veriyordu çünkü dünyayı umut ve mücadele kurtaracaktı. Farklı farklı organizasyonlarda gönüllü olarak farklı işler yaptım. Şehirler gezdim, yüzlerce insan tanıdım. Yüzlerce ruha dokundum. Dünyanın ördüğüm duvarlardan ibaret olmadığını gördüm. Benim için gönüllülük uzun bir yol, uzun bir deneyim. Daha yolun başındayım elbette; daha öğreneceğim çok şey var, yüreğime dokunacak çok fazla deneyim var. İyi ki gönüllüyüm. İyi ki öğreniyorum.”

(İstanbul, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.