Erva Nur Çınar
“Aslında sizlerle, bu platforma öyküsünü gönderen herkes gibi giriş, gelişme ve sonuç ile ilerleyen bir olay örgüsü paylaşmak isterdim. Ama ne yazık ki hikayemin sizlerle paylaşabileceğim bir ilk adımı yok. Sonu ise kesinlikle hiç var olmayacak. Sivil alan ile tanışmam birkaç yıl öncesine, mesleğimi neden yapmak istediğim anın keşfine dayanıyor diyebilirim. Tüm insanların sürdürülebilir bir sağlık hizmetine erişimi, özellikle kadın ve çocukların risk altındaki gruplar olmaktan çıktığı ve yalnızca insan oldukları için elde etmiş oldukları haklar ile yaşamaları bu yolda almış olduğum sorumlulukların en büyük ve önemli motivasyonu sanırım. Yaklaşık 6 yıldır aktif bir şekilde birçok kurumla iletişim halinde kalarak kadın, mülteci ve özellikle de çocuk alanında temel sağlık hakkı erişimi için, şiddetle mücadele için hem gönüllü olarak hem de profesyonel anlamda çalışma imkanı bulmuş şanslı insanlardan biriyim. Birleşmiş Milletler’in organizasyonları ve birimleri, Uluslararası Tıp Öğrencileri Birlikleri Federasyonu (IFMSA), Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ve Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (ASAM) gönüllülük yapma şansına eriştiğim organizasyonlara örnek olarak verilebilir. Bu yolda şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü gönüllülük sürecine katılan birçok genç insanın farkında olduğu gibi ne yazık ki gençlerin gönüllü çalışmalara ve insan hakları alanına katılımının çok az olduğu bir coğrafyada, gönüllülük ya da profesyonel anlamda sivil alan deneyimi kazanmış insanları / tüm gençleri fazlasıyla şanslı buluyorum. Özellikle gençlerin ‘görünür olmayan’ ve ‘öteki’ olarak sınıflandırılan gruplara ulaşması, gönüllülüğü bir araç haline getirerek bu yolda dayanışma ve özveriyi keşfetmesi çok kıymetli, teşvik edilmesi gereken bir değer. Ancak şunu da unutmamak gerekir; gönüllü ağını genişletmek ve insan hakları için profesyonel/gönüllü çalışan toplulukları/bu toplulukların niteliğini büyütmek de bu alanda emek veren kişilere yüklenmiş sorumluluklardan biri. Sıklıkla hep tekrar ettiğim gibi, gönüllülük hep yolda olma, öğrenme hali. Belli yargılama mekanizmalarının olduğu ama aslında sizin kendinizi zaman zaman yaptığınız sorgulamalar ile keşfettiğiniz ve geliştirdiğiniz bir yolculuk. Çok sevdiğim ve değer verdiğim bir hocamın dediği gibi aslında kendi isminizi yeri geldiğinde silerek adımlar atmanın ne demek olduğunu da öğretebilen bir araç çoğu zaman. Kendisi öğrenilebilir mi ya da bir sonu var mıdır tartışılır ancak kattığı değerler ve geliştirdiği becerileriniz keşfedilmeye kesinlikle değer.”
(İstanbul, Türkiye)
Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?