Genel

Cansu Açıkgöz

”İlginç ki, gönüllü faaliyetlerimden önce kendimi tanımıyormuşum ve potansiyelimin farkında değilmişim. Aldığım sorumluluklar ile birlikte zamanla çok şey öğrendiğimi, geliştiğimi, güçlü ve zayıf yanlarımı fark ettiğimi gördüm. Uzun bir süre Hayat Sende Derneği’nde gönüllü olarak Gönüllü Yönetim Birimi Koordinatörlüğü yaptım. Şu an İletişim ve Kaynak Geliştirme Asistanı olarak yarı zamanlı çalışıyorum. Hayat Sende Derneği, devlet koruması altındaki çocuk ve gençler ile, korumadan ayrılan bireyler için çalışmalar yürüten bir dernektir. Hayat Sende Derneği’nde gönüllü olarak proje ve kampanya yürütme, birçok kez takım çalışması, organizasyon düzenleme, bir gruba liderlik etme, ofis hayatı ve ofis programları, ikna kabiliyeti, sunum yapma gibi pek çok konuda deneyim sahibi oldum. Bu yüzden gönüllü faaliyetlerim için hep ‘iş hayatı simülasyonu gibi’ derim. Gönüllü faaliyetleri deyince insanların aklına genellikle o renkli ve eğlenceli etkinlikler geliyor, oysaki arka planda bir sürü zorluklar ve stresli durumlar olabiliyor ama seçtiğiniz alan itibariyle motivasyonunuzu kaybetmiyor ve severek çalışmaya devam ediyorsunuz. Bence herkesin gönüllü olması ve bazı konularda sorumluluk alması gerekiyor, çünkü daha yaşanılabilir bir hayat için buna ihtiyacımız var. Karşınıza çıkan ilk yer değil de, gerçekten hangi konuda gönüllülük yapmak istediğinizi belirlemeniz faydalı olacaktır. Bunun için de en duyarlı olduğunuz konuları listeleyebilir, ardından bu alanda çalışan kurumları araştırıp ziyaret edebilirsiniz. Zaten bir kere gönüllülüğe başlayınca diğer sivil toplum kuruluşlarını da yavaş yavaş tanımaya başlıyorsunuz, hatta birden fazla kuruluşta gönüllü olabiliyorsunuz. Şu an Habitat Derneği ve İhtiyaç Haritası’nın da gönüllüsüyüm. Herhangi bir sorunun çözümünde rol almak ve toplumsal fayda için çalışmak bana sorumluluklarını ve haklarını bilen bir vatandaş olarak mutlu hissettiriyor. Gönüllü faaliyetlerim sayesinde insanları insan olduğu için sevmeyi öğrendim, birçok hedef kitleye karşı ön yargılarımı kırdım. İnsan ilişkilerim güçlendi ve Türkiye’nin dört bir yanında yeni arkadaşlıklar edindim. Gittiğim çoğu organizasyonda network (iletişim ağı) edindim. Bir sürü eğitime katılma şansı yakaladım. Tüm bunların sonucunda kendime olan güvenim arttı. İçinde bulunduğum çalışmalar sayesinde ileride hangi tür mesleklerde mutlu veya mutsuz olacağımın farkına vardım. Eğer gönüllü faaliyetlerine hiç katılmamış olsaydım şu an okulda kendi topluluğumu kuramazdım, hele ki sürdürülebilir kalkınma amaçları için hiç kuramazdım çünkü kendime güvenemezdim. Sivil toplumda tanıştığım arkadaşlarım ile birlikte ileride kendi derneğimizi kuracağımızı hayal bile edemezdim, daha doğrusu aklıma bile gelmezdi! Hangi becerilere sahip olduğumu bilemeyip yanlış kararlar alabilirdim. Bu yüzden herkesin mutlaka gönüllü faaliyetlerine katılması gerektiğini ve özellikle ofis gönüllülüğünü deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer hala gönüllü faaliyetlerinde bulunmadıysanız acele edin, hem kendinize hem de topluma bir iyilik yapın.”

(Ankara, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.