Uncategorized

Melis Haşar

”Benim hikayem, maddi manevi desteklenme ihtiyacı olan çocuklarla birlikte olma hayalimle başladı. Harekete geçecek cesareti bulmam için sadece kendime inanmam gerektiğini fark ettim ve yola çıktım. Bir gün aldığım bir telefon ile Siirt Pervari’de bulunan bir köy okulundaki 43 çocuğun ayakkabı, kırtasiye, okul çantası ihtiyacı olduğunu duydum ve yola böyle başladım. Ailemle beraber 43 çocuk için ayakkabı, mont, eşofman takımı, okul çantası, kitap, kırtasiye, çorap gibi bir çocuğun temel ihtiyacı olabilecek her şeyi tamamladık. Kendi bütçemizle kiraladığımız minibüsle İzmir’den yola çıktık ve 22 saatlik yolculuğun ardından oradaydık. Hep hayalimi yaşadığı için imrendiğim Oyuncak kardeşliği topluluğu kurucusu Ümit K. ile görüşme talep ettim ve hiç ummadığım kadar sıcak karşılandım. Ardından Pervari’den sonra Mardin’e gittik ve ailemle birlikte oyuncak kardeşliğinin Urfa – Ceylanpınar – Mardin – Dara merkezlerine temel ihtiyaç dağıtımlarına katıldık. Bu dağıtımlarda çocukların oyuncak, kırtasiye malzemeleri ve kıyafet ihtiyaçlarını karşıladık. Yolum çok güzel insanlarla kesişti ve hayallerimi hedeflerim yaparak yaşama kararı aldım. Çünkü bu yolda yürümeliydim. İzmir’e döndükten kısa bir süre sonra ne yazık ki büyük bir deprem yaşadık. Ben ve ailem güvende, iyiydik ama iyi olmayan çok sayıda insan vardı. Başta çocuklara faydalı olmayı hedefleyerek bir kaç gönüllü arkadaşımla birlikte deprem bölgesinde kurulan çadır kentlerden birinde çocuk aktivite alanı kurduk. Her gün sabahtan akşama kadar çocuklarla oyunlar oynadık, danslar ettik ve eğitici çalışmalar yaptık ve geceye kadar aileleri ile sohbet ederek içinde bulunduğumuz durumu nasıl iyileştirebilirize odaklandık. Mardin’de tanışıp dostluk kurduğum Ümit ve güzel projesi Oyuncak Kardeşliği bana destek olmak için İzmir’e geldi ve birlikte yüzlerce çocuğa ve ebeveyne dokunduk. Kimi aileye bir senelik maddi kaynak desteği ile kimi aileye erzak, eşya yardımı, kimi aileye kira desteği sağladık. 300 e yakın ailenin mutfak masrafını karşıladık. İlk gün çadır kentte 4 adet yırtık spor matı üzerinde kendi evimden getirdiğim kağıt ve boyalarla resim yaparken birinci haftanın sonunda elimizde 4-5 okula yetecek kadar oyuncak, kıyafet ve kırtasiye malzemesi, 20 aileye umut olacak kadar gönüllü bağışçı vardı. Sürecin sonuna geldiğimizde 14. gün dolmuştu ve kurduğumuz alanı terk etmemiz gerekiyordu. Süreçte beni destekleyen, süreç sonrasında da desteğini esirgemeyeceğini dile getiren bir çok dost tanıdım ve onların cesaretlendirmesiyle kendi sosyal yardımlaşma derneğimi kurmak için bir adım attım. Yeni yılda “Küçük Adımlar Destek” isimli derneğimizle durmadan bu yolda ilerlemeye devam ediyor olacağım. Bazen farkında olmadan bir yola giriyoruz ve o yol karşımıza öyle şeyler çıkarıyor ki yolun hiç bitmeyeceğini anlıyoruz. Kendine inanarak yola çıkan tüm gönüllü arkadaşlarıma hayallerinin gerçeği olmasını diliyorum, benim öyle oldu. Kendi yolunu bulmuş ve o yola çıkmış herkese sevgilerimle.”

(İzmir, Türkiye)   

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.