Uncategorized

Büşra Çevrim

“Benim gönüllülük hikayem teyzemi kaybettikten sonra başladı. Teyzem vefat ettiğinde 16 yaşındaydım ve onunla aramdaki bağ çok farklıydı. Onun ani gidişi beni çok etkilemişti. Teyzemi kaybettikten sonra her yıl harçlıklarımla onun adına mevlit okutmaya başladım. Üniversiteye başladıktan sonra derslerimin yoğunluğu, katıldığım kulüplerin telaşı derken evde çok bulunamadım ve haliyle mevlit okutma şansım da olmadı. Okul arkadaşım ‘Proje başlat, hem sürekliliği olur hem de teyzenin anısına olur.’ dedi. Bu fikir çok hoşuma gitti. Teyzem, çocukları çok severdi. 2018’de proje için ön hazırlık yapmaya başladım ve 2019 yılında teyzemin anısına Saklambaç Projesi’ni kurdum. Projemin ismi teyzemin isminin anlamından geliyor; teyzemin ismi üzerinde bir araştırma yaptım. Birbirinden güzel anlamlar buldum. Tülay ismi; ince ruhlu, güzellikler getiren, umut olmak gibi anlamlar içeriyordu. Abim E. Ç. de ‘Projenin ismi Saklambaç olsun, teyzem karanlıkta saklanmış çocuklara güzellikler getirsin, umut olsun.’ dedi. Bu fikri ben de çok sevdim, hem çocuklara yönelikti hem de çok özel bir anlamı olmuştu. Projeyi oluşturduktan sonra bir ekip kurdum. Teyzemin oğlu E. B.’nin desteği ile Isparta’daki bir ilkokula mont, bot, okuma setleri; bir ortaokula roman, hikaye kitapları; bir liseye de yardımcı kaynak desteğinde bulunduk. Projenin başlarında bir iki kişi dışında kimse beni desteklemiyordu. Üstelik desteklemedikleri gibi alay ediyorlardı, hakaret ediyorlardı. Projeye engel olmaya çalışanlar bile oldu. Zaman zaman yorulduğum anlar oldu, yalnız kaldığım anlar da oldu. İlk projemde ekibim beni yarı yolda bıraktı, Isparta’ya 15 koli ile tek başıma gitmek durumunda kaldım. Ekibim iki kere komple dağıldı, yeniden ekip kurdum. Sıfırdan başlayarak tüm zor şartlardan geçtim. Ne zaman yarı yolda bırakılsam, çaresiz kalsam ve hakaretlere maruz kalsam kendime hep şu cümleyi tekrar ettim: ‘Ben bir kadınım, savaşırsam mutlaka kazanırım!’ Ben bu savaşı minik kalpler için verdim. Ben kelebek etkisine inanırım yani bana göre, dünyaya gelen herkes birbirinin hayatını etkiliyor. Ben de bu dünyadan gelip geçerken minik saf kalplere dokunmak istedim. Beni motive eden şey, çocukların yüzlerindeki masum gülümseme oldu. Teyzemin, çocukken bana aşıladığı o güzel duyguları ben de çocuklara destek olarak onlara aşılamak istedim. Şimdi Saklambaç ekibi de etkinlikleri de her geçen gün daha da büyüyor. Artık aynı anda dört farklı şehre, dört farklı kuruma yardım sağlıyoruz. Başlarda bir sosyal sorumluluk projesi kurmak, bir sürü küçük kalbe dokunmak imkansız gibi geliyordu ama bir yüzü güldürmek, bir hayata dokunmak imkansız değilmiş. Çok sevdiğim bir dizi karakterinin çok sevdiğim bir cümlesi var: ‘Ben başardım demek için değil, sen de başarabilirsin demek için çıkıp hikayeni anlatmalısın.’ Ben de bugün gönüllülük hikayemi ‘Ben başardım.’ demek için değil, ‘Siz de bir çocuğun hayatına dokunabilirsiniz.’ demek için anlatıyorum.”

(İstanbul, Türkiye)

Gönüllülük yoluyla Dünya’yı nasıl değiştiriyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.