Cemile Çanaklı
”Gönüllülük yolculuğum üniversitenin ilk yılında Uluslararası Damla Gönüllüleri Derneği ile başladı. Dernekle birlikte katıldığım ilk etkinlik ise bir rehabilitasyon merkezi ziyareti oldu. Çocuklarla oyunlar oynayıp ve cocuklara çeşitli koreografiler öğrettik. O gün bu etkinlikten aldığım manevi haz bu alanda var olmam gerektiğini kuvvetle hissettirdi bana. Dört yıl boyunca aktif olarak bu dernekte gönüllülük yaptım. Sevgi evlerini ziyaret edip çocuklarla paylaşımlarda bulunduk, oyunlar oynadık, yarışmalar yaptık. Onlarla kendi yaşıtlarıymış gibi eğlendik. Şehit ailelerinin evlerine ziyaretler düzenleyip hikâyelerini dinledik. Esnaf ziyaretleri düzenleyip sohbetler ettik, köy okullarına gidip duvarlarını boyadık, kütüphanesi olmayan köy okullarına kütüphaneler kurduk. Tüm bu etkinliklerin bende yarattığı etkiyi kelimelerle ifade edemem. Sosyal anlamda geliştim, iletişim ve takımla çalışması becerilerim arttı. Dezavantajlı bölgelerdeki insanlarla konuşmak, sorunlarını dinlemek müthiş bir farkındalık yarattı. Gönüllülüğümün ikinci yılında Uluslararası Damla Gönüllüleri Derneğinin düzenlediği on günlük ulusal bir programa katıldım. Her sabah saat 6’da uyanıp, sabah sporundan sonra etkinliklere başlayıp akşam saat 11’de bitiriyorduk. On gün boyunca köy okullarını ziyaret edip etkinlikler düzenledik, yine esnaf ziyaretleri, sevgi evi ziyaretleri, şehit ailesi ziyaretleri yaptık. On gün boyunca yaptıklarımız yerelde yaptığımız çalışmaların benzeriydi. Yürüttüğümüz ulusal projede her akşam masa toplantıları yapıp proje ilini (Yozgat) kalkındırmak için neler yapılabileceği konusunda beyin fırtınası yapıp fikirleri raporluyorduk. Bu yaptığımız tüm çalışmalar benim için el verip gönül almaktı. İnsanların sizinle gönül bağı kurduğunu gözlerindeki mutluluk ışıltısından anlayabiliyordunuz. İnsanlara günlerinin nasıl geçtiğini sormanın bile iyileştirici bir gücü olduğunu en net burada gördüm. Habitat Derneği’nde gönüllü eğitmenlik yapıyorum. Bireylere çevrimiçi dünyada güvende kalmaları, doğru bilgiye ulaşmaları, temel düzey teknoloji tarihi bilmeleri için dijital okuryazarlık eğitimleri veriyorum. Sürekli değişen, gelişen ve dijitalleşen dünyamızda insanlara farkındalık oluşturmak için verdiğim eğitimlerin işlevselliğini görmek beni oldukça mutlu ediyor. Bir de SosyalBen Vakfı’nda çevrimiçi gönüllülük yapıyorum. Dijital Saha ve Genç Kapasite Güçlendirme segmentlerinde aktif olarak gönüllüyüm. Dijital sahada; çocuklar için çeşitli alanlarda (resim, müzik, spor vs.) atölyeler düzenliyoruz. Bu atölyelerle amacımız çocukların yeteneklerini keşfetmek ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmeler yapmak. Ben spor atölyesinde rehberim. İki haftada bir online ortamda çocuklarla bir araya gelip atölyeler düzenliyoruz. Genç Kapasite güçlendirme ise gönüllülerin birbirini beslediği bir ortam. Her ay gönüllülerin ihtiyaçları doğrultusunda çeşitli eğitimler düzenliyoruz. Eğitmenler vakfın içerisinden gönüllü arkadaşlarımız olabildiği gibi dışardan da eğitmen getirtip eğitimleri gerçekleştirebiliyoruz. Son olarak gönüllülüğün kazanımlarına gelmek istiyorum. Bir kere kesinlikle huzurlu hissediyorsunuz. Hiç tanımadığınız bir çocuğa, yetişkine dokunmak, onu mutlu etmek, hayatında farkındalık oluşturmak manevi bir haz sağlıyor. Kendinizle gurur duyuyorsunuz, hayata daha bilinçli bakıyorsunuz. Edinilen arkadaşlıklar da en güzel yanlarından biri. Aynı yola gönül vermiş kişilerle kurulan dostluklar da tam bir gönül bağı ile kuruluyor ve hayatınızdan kolay kolay çıkmıyorlar. Gönüllüğe bir kere başlayınca asla bırakamıyorsunuz aksine etki alanınızı arttırmak istiyorsunuz. Daha çok kişiye dokunayım, daha çok kişiye fayda sağlayayım diye düşünüyorsunuz. Zamanınız olmasa bile bir şekilde o boşluğu ayarlayabiliyorsunuz. Ben herkesi sadece on saniyeliğine bir çocuğun veya yetişkinin yüzündeki gülüşün sebebinin kendisi sayesinde oluştuğunu düşünmesini isterdim. Bu zaten birçok kişi için çok şey ifade edecektir. Gönüllü kalmanız dileğiyle.”